PROSTAT KANSERİ
Prostat Kanseri
- Prostat Bezi
- Prostat Kanseri Sıklığı
- Prostat Kanserinde Yaşam Süresi
- Prostat Kanseri Nedenleri
- Prostat Kanseri Olması İhtimali Yüksekler
- Prostat Kanseri Semptomları (Bulguları)
- Prostat Kanseri Teşhisi
- Prostat Kanser Derecelendirmesi
- Prostat Kanser Evrelendirmesi
- Prostat Kanseri Tedavi Yaklaşımları
- Prostat Kanserinden Korunmada
Kaçınılması Gerekenler - Prostat Kanserinden Korunmada Yapılabilecekler
Prostat Bezi
Prostat bezi sadece erkeklerde bulunur. Ceviz büyüklüğünde, rektumun önünde mesanenin hemen altında bulunur. Üretra (idrarı mesaneden taşıyan tüp) prostatın içinden geçer. Meninin (sperm içeren sıvı) bir parçası olan bir sıvı üretir.
Prostat Kanseri Sıklığı
Erkeklerde kanserden ölümlerin ikinci en sık nedenidir. Amerikan Kanser Derneği'ne göre 2023 yılında 288.300 yeni vakanın teşhis edileceği tahmin ediliyor. Prostat kanserine yakalanma riski 65 yaşından sonra önemli ölçüde artar.
Prostat Kanserinde Yaşam Süresi
Prostat kanseri, yavaş büyüyen bir kanserdir.
• %90 kadarı, tanı konulduktan sonra beş yıldan fazla yaşar.
• % 63 kadarı, 10 yıldan fazla hayatta kalıyor.
• Kanser diğer organlara yayılmadan tespit edilirse, beş yıllık göreceli hayatta kalma oranı yüzde 100'dür.
• Kanser vücudun uzak bölgelerine yayılmışsa (metastaz yapmışsa), beş yıllık hayatta kalma oranı yüzde 31'e düşüyor.
Prostat Kanseri Nedenleri
Bilim adamları, yaşam tarzı faktörlerinin ilerlemiş prostat kanseri vakalarının yaklaşık yüzde 75'ini oluşturduğunu ve tüm çevresel değişkenler arasında diyetin en etkili faktör olduğunu tahmin ediyor. Meme kanseri gibi prostat kanseri de hormon düzeylerini etkileyen faktörlere karşı özellikle hassastır.
Vazektominin prostat kanseri riskini artırabileceği endişesi, bir dizi çalışmanın çelişkili sonuçlarından kaynaklanmaktadır. Tartışmayı başlatan çalışmalar 1993 yılında yayınlandı ve vazektomi geçiren erkeklerin riskinde çok küçük (yüzde 1,5) bir artış olduğunu bildirdi. Başka bir büyük araştırma, prostat kanseri olan 753 erkeği, hastalığa sahip olmayan 703 erkeği karşılaştırdı. Yaş, ırk (Afrikalı Amerikalılar beyazlara göre iki kat daha fazla risk taşıyor) ve aile öyküsüne göre ayarlama yaptıktan sonra, prostat kanseri olanların yüzde 39,4'ünün vazektomi geçirdiğini, kanser olmayanlarda ise bu oranın yüzde 37,7 olduğunu buldular. Bu kadar küçük bir fark, vazektomi ile prostat kanseri arasında muhtemelen doğrudan bir ilişki olmadığını düşündürmektedir. Ayrıca, geniş prospektif kohort çalışmalarından elde edilen daha yeni sonuçlar, vazektominin prostat kanseri insidansı veya prostat kanseri mortalitesi ile ilişkisini desteklememektedir.
Prostat Kanseri Olması İhtimali Yüksekler
Yaş Yaşınız ilerledikçe prostat kanseri tanısı alma olasılığınız da artar. Her ne kadar 40 yaş altı her 10.000 kişiden sadece 1'ine teşhis konulsa da, bu oran 40-59 yaşları için 38'de 1'e, 60-69 yaşları için ise 14'te 1'e kadar çıkıyor. Tüm prostat kanserlerinin çoğunluğuna 65 yaş üstü erkeklerde teşhis konuluyor.
Etnik Köken ve Genetik Önemli faktörlerdir.
• Afrikan-Amerikalı erkeklerin prostat kanserine yakalanma olasılığı beyaz erkeklere göre yüzde 61 daha fazla ve prostat kanserinden ölme olasılığı da 2,5 kat daha fazla.
• Babası, erkek kardeşi veya oğlunda prostat kanseri öyküsü olan erkeklerin kendilerinde prostat kanserine yakalanma olasılığı iki kat daha fazladır.
• İki veya daha fazla akrabasında bu hastalığa sahip olan erkeklerin prostat kanserine yakalanma olasılığı neredeyse dört kat daha fazladır. Etkilenen aile üyelerine genç yaşta teşhis konulursa risk daha da artar ve görülen en yüksek kanser riski, aile üyelerinde 60 yaşından önce prostat kanseri gelişen erkeklerde görülür.
Sağlıklı Beslenme ve Yaşam Tarzı Genetiğin tartışmasız bir etkisi olmasına rağmen, diyet ve yaşam tarzı da bir rol oynamaktadır. Sağlıklı bir diyet, prostat kanserine yakalanma olasılığını azaltmaya, tekrarlama olasılığını azaltmaya veya kanserin büyümesini yavaşlatmaya yardımcı olabilir.
Prostat Kanseri Erken Uyarı Sinyalleri
Sık idrara çıkma, mesaneyi tamamen boşaltmada zorluk, gece idrara çıkma sıklığında artış, gibi semptomlar prostat kanserinin çok erken sinyalleri olabilir.
- İdrar Yapma Alışkanlıklarındaki Değişiklikler: Aniden daha sık idrara çıkma ihtiyacı hisseden bir erkek buna dikkat etmelidir. Tuvalette belirgin şekilde daha fazla zaman geçirmek, prostatın konumu ve idrar yolu ile ilişkisi nedeniyle bir uyarı işareti olabilir.
- İdrarda Kan veya Koyu Renk: İdrar renginde ani bir değişiklik (örneğin alışılmadık şekilde koyu veya kırmızımsı hale gelmesi) kan varlığını gösterebilir ve göz ardı edilmemelidir.
- Köpüklü İdrar veya Olağandışı Maddeler: İdrarda sürekli köpük veya gözle görülür parçacıklar anormal idrar fonksiyonunun işareti olabilir ve bir sağlık uzmanı tarafından değerlendirilmelidir.
- Cinsel İşlevlerde Ani Değişiklikler: Cinsel işlevlerde açıklanamayan bir düşüş de endişe verici olmalıdır, çünkü prostat kanseri ve diğer prostat rahatsızlıkları erkek cinsel sağlığını etkileyebilir.
Prostat Kanseri Semptomları (Bulguları)
Yavaş ilerler ve genellikle erken evrelerinde fark edilir bir belirti göstermez, bu da teşhis ve tedavinin gecikmesine yol açar.
- Özellikle geceleri sık sık idrara çıkma isteği.
- İdrar yapmaya başlamada veya onu geri tutmada zorluk.
- Zayıf veya kesintili idrar akışı.
- Ağrılı veya yanmalı idrara çıkma.
- Erektil disfonksiyon.
- Ağrılı boşalma.
- İdrarda veya menide kan.
- Sırtın alt kısmında, kalçada veya uylukların üst kısmında tekrarlayan, kalıcı ağrı veya sertlik.
Prostat Kanseri Teşhisi
PSA (Prostat spesifik antijen) İdeal bir tarama testi olmasa da rutin kan tahlili sırasında yüksek PSA seviyesi çoğu prostat kanseri vakasının keşfine neden olur. PSA, prostat dokusu büyüdükçe salgısı artan bir proteindir. New England Journal of Medicine'in 27 Mayıs 2004 tarihli sayısında yayınlanan bir çalışmanın sonuçları, prostat kanseri taraması için kullanılan rutin kan testinin, bazılarının yaşamı tehdit edecek kadar agresif olan tüm vakaların yaklaşık %15'ini kaçırdığını gösterdi.
Rektal muayene Prostat kanseri ihtimalini gösteren prostat yüzeyindeki fiziksel düzensizliklerin tespitini sağlar.
Biyopsi: Prostat kanserini tespit etmede, derecesini ve evresini belirlemede en doğru yöntem olmaya devam etmektedir. Kesin tanı ancak biyopsi ile konur. Biyopsi sırasında, küçük doku örnekleri almak için rektumdan prostata iğneler batırılır. Kısa süreli bir işlem olsa da biraz rahatsızlık veya ağrı oluşabilir. Biyopsi genellikle ayakta müdahaleyle yapılabilir. Benin Prostat Hipertrofisi olarak yapılan amelyatta alınan prostat dokusunun biyopsisi yapılarak da kesin tanı konmaktadır.
Prostat Kanser Derecelendirmesi
Gleason Derecelendirmesi ve Gleason Skorları
Kanser hücreleri farklı bir görünüme sahiptir. "Düşük dereceli" tümör hücreleri normal hücrelere çok benzer, "yüksek dereceli" tümör hücreleri ise oldukça farklı görünür.
Derece 1, normale çok yakın olan hücreleri karakterize eder ve derece 5, normal prostat hücrelerine hiç benzemeyen hücreleri temsil eder. Çoğu prostat kanseri farklı derecelerde hücreler içerir. Alınan biyopsi örneğindeki hücreleri inceleyen patolog, en sık görülen paterne bir Gleason derecesi, bir sonraki en yaygın paterne ise ikinci bir Gleason derecesi verir. İki derece toplanır ve Gleason skoru bulunur.
Gleason skoru, genellikle hastalığın agresifliğini ve nasıl ilerleyeceğini öngörür. Gleason skoru ne kadar yüksekse, hücreler o kadar az normal hücreler gibi davranır ve kanserin yayılma olasılığı da o kadar artar. Bir tümöre atanan en düşük puan 3. derecedir. 3'ün altındaki dereceler normal ila normale yakın hücreleri gösterir. En yaygın iki hücre derecesi eklendiğinde,
- Gleason skoru "6" düşük dereceli kanser,
- Gleason skoru "7" orta dereceli kanser ve
- Gleason skoru "8" ile "10" arası bir skor yüksek dereceli kanser olarak sınıflandırılır.
Prostat Kanser Evrelendirmesi
Evreleme, prostat kanserinin yaygınlığını sınıflandırır. Hastalığın evresini tespit etmek için birçok test kullanılabilir.
• Röntgen (X Işınları)
• CT (Bilgisayarlı Tomografi) taramaları,
• MRI (Manyetik Rezonans Görüntüleme)
• Spesifik kemik taramaları
Lokalize prostat kanseri, yalnızca prostatta bulunur.
- Lokal olarak ilerlemiş prostat kanseri, kanserin çoğunluğunun prostat içinde sınırlı olduğu, ancak bazılarının yakın dokulara girmeye başladığı durumdur.
- Metastatik prostat kanseri, prostatın dışında, yakın veya uzak organlara yayılabilir. Uzak dokulara genelde lenf sistemi yoluyla ilerlediği için çoğu zaman lenf düğümlerinde de bulunabilir. Lenf düğümleri biyopsi veya ameliyatla çıkarılabilir ve kanser hücrelerinin varlığı açısından daha yakından incelenebilir. Bunun dışında, kemik metastazı ilk ve en sık metastaz yaptığı dokudur.
Prostat Kanseri Tedavi Yaklaşımları
Prostat kanserinin kesin ve geleneksel bir tedavisi yoktur. Tedavi protokolü, hastanın yaşına, kanserin derecesine ve evresine bağlı olacaktır. Bazı durumlarda en iyi tedavi hiçbir şey yapmamaktır. Çünkü hastalık prostat dışında hiçbir zaman ilerlemeyebilir.
Ürolog, tıbbi onkolog ve radyasyon onkoloğunun birlikte yapacakları değerlendirme sonucu, tedaviler ve olası sonuçları hakkında en iyi karar verilir. Kematerapi, radyoterapi, cerrahi tedavi seçeneklerinden hangisinin/hangilerinin tercih edileceğine karar verilir.
Hastalığın metastaz yapmadan erken saptanması için düzenli tarama yaptırılması erken teşhis, tedavi ve hatta önlenebilmesi için önemlidir. Manuel veya dijital rektal muayene, prostat kanseri kesin olmayan teşhisinde önemli bir yöntemdir. Rutin kan tahlillerinde PSA testi, bir belirteç olarak değerlendirilir. PSA, BPH (Bening Prostat Hipertrofisi) gibi durumlarda da yükselebildiğinden prostat kanseri için kesin bir belirteç değildir. Ancak prostat kanserinden şüphelenilmesi ve hastalık seyrini değerlendirmek açısından önemlidir.
Prostat Kanserinden Korunmada
Kaçınılması Gerekenler
Prostat kanseri erkeklerde en sık görülen kanser türlerinden biridir. Ancak yaşam tarzı ve beslenme tercihleriyle bu riski azaltmak mümkündür. Bilimsel çalışmalar, bazı alışkanlıkların ve maddelerin prostat kanseri riskini artırdığını göstermektedir. İşte kaçınılması gereken başlıca noktalar:
- Endokrin Bozucular
BPA, fitalat ve paraben gibi kimyasallar hormonal dengeyi bozabilir. Bu nedenle plastik ürünlerden kaçınılmalı, cam kaplar tercih edilmeli, içme suyu filtrelenmeli ve temiz içerikli kişisel bakım ürünleri kullanılmalıdır. - Ağır Metal Maruziyetinin Engellenmesi Kadmiyum ve Arsenik insan vücudunda birikebilen ağır metallerdir. Prostat kanseriyle ilişkili bulunmuştur. Sigara, diyet ve çevresel maruziyet ile vücuda alınırlar. Bentonit kili ile vücuttaki ve prostat dokusundaki ağır metal yükü azaltabilmektedir.
- Kadmiyum-Çinko piller yoluyla kadmiyum maruziyeti olabilir.
- Yetiştirilen ortama, işlenme şekline bağlı olarak, pirinç diğer tahıllardan çok daha fazla arsenik biriktirebilmektedir. Pirincin kullanmadan önce iyice yıkanması gerekir.
- Özellikle midye istiridye gibi kabuklu deniz ürünleri başta olmak üzere kirli sularda yetişen deniz ürünleri kadmiyum ve arsenik içerebilir.
- Kakao kadmiyum biriktirebilmektedir. Bu nedenle, bitter çikolata, sütlü çikolataya kıyasla daha yüksek düzeyde kadmiyuma sahip olma eğilimindedir.
- Kirli topraklarda yetişmiş ve yeterince yıkanmamış sebzeler ile de maruziyet olabilir.
- Sigara Kullanımı: Tütün kullanımı agresif prostat kanseri ve kansere bağlı ölümlerle güçlü bir şekilde ilişkilidir. Bu nedenle tütün ürünlerinden tamamen uzak durulmalıdır.
- Daha Az Kırmızı Et ve Doymuş Yağlar Kırmızı et ve doymuş yağ açısından zengin beslenme, prostat kanseri riskinin artmasıyla ilişkilendirilmiştir. Hayvansal yağ tüketenlerde prostat kanserinin daha sık göründüğü saptanmıştır.
Kırmızı ve işlenmiş et ile ultra işlenmiş gıdalar daha yüksek kanser riski ve artan iltihaplanma ile bağlantılıdır. Bunun yerine doğadan yakalanan balıklara, otlaklarda yetiştirilen kümes hayvanlarına, baklagillere ve bitkisel besinlere odaklanılmalıdır. Kırmızı et tüketilecekse, toprak sağlığına, biyolojik çeşitliliğe ve sürdürülebilir otlatma uygulamalarına öncelik veren rejeneratif çiftliklerden elde edilen yabani av etleri veya etler tercih edilmelidir. - Yüksek Doz E Vitamini, Selenyum ve Kolin Takviyeleri
SELECT gibi büyük çaplı bilimsel deneyler, E vitamininin prostat kanseri riskini artırdığını; selenyum ve kolinin ise hiçbir fayda sağlamadığını, hatta zararlı olabileceğini göstermiştir. Bu nedenle bu takviyeleri fazla kullanmaktan uzak durulmalıdır. - Daha Az Süt Ürünü Tüketimi Yakın dönemde yapılan bir araştırmada, süt ürünlerinden alınan yüksek kalsiyum ile prostat kanseri ilişkilendirildi. Kalsiyum veya kalsiyum içeren bir ürün takviyesi alınıyorsa, günlük beslenme dahil tüm kaynaklardan alınan toplam kalsiyum miktarı günde 700 mg'ın altında tutulmalı.
- Daha Az Şeker ve Asit Kanser hücreleri hızlı çoğaldığı için normal hücrelerden çok fazla enerji harcarlar. Şeker kanser hücrelerinin enerji yakıtıdır. Kan glikoz düzeyinin yüksek olması çoğalma ve yayılma hızlarını artıracağından, tüm kanserlerde olduğu gibi, şeker ve diğer karbonhidrat alınımı sınırlandırılmalıdır. Sınırlı bilimsel kanıtlar asidik ortamda kanser hücrelerinin daha hızlı büyüdüğünü ve yayıldığını bildirmektedir. pH seviyeleri ile kanser arasındaki ilişki karmaşıktır.
Prostat Kanserinden Korunmada Yapılabilecekler
- Düzenli PSA Takibi
Kırk yaşından itibaren PSA testi her yıl, en azından 2-3 yılda bir yapılmalıdır. İleri ve metastatik prostat kanseri görülme sıklığı özellikle genç erkeklerde artmaktadır. Bu nedenle 50 yaşına kadar beklenmemelidir. PSA düzeyi düzenli olarak takip edilmeli, zaman içindeki değişiklikler gözlemlenmeli ve gerektiğinde MRI ve PSA yoğunluğu gibi ileri yöntemler kullanılmalıdır. - Uykunun Önceliklendirilmesi
Uyku, bir ilaç gibi önceliklendirilmelidir. Uykuda vücudumuz tamir olur. Geceleri 7-8 saat uyunmalıdır. Uyku evrelerini, süresini ve verimliliğini izlemek için giyilebilir uyku takip cihazları kullanılabilir. Uyku düzenini bozan geç öğünler, stres ve fazla kafein tüketiminden kaçınılmalı, derin uyku ve hızlı göz hareketi (REM) uykusunu en üst düzeye çıkarmak için kaliteli uyku uyumaya çalışmalıdır. - Egzersiz Düzenli aerobik egzersiz, prostat kanseri riskinin azalmasıyla ilişkilidir.
Hem fiziksel formu hem de işlevselliği korumak için bilinçli hareket edilmelidir. Haftada en az 300 dakika egzersiz yapılmalıdır. Bunlar arasında şunlar yer alır: - Yağsız kas kütlesini korumak ve sağlıklı testosteronu desteklemek için üç seans direnç antrenmanı,
- Mitokondriyal fonksiyonu ve metabolik sağlığı artırmak için 2. bölge aerobik çalışmasını da içeren iki ila üç kardiyo seansı,
- Günlük yürüyüş, günde 7500’den fazla adım. Yürüyüş sırasında gücü artırmak, kemik yoğunluğunu desteklemek ve duruş stabilitesini geliştirmek için ağırlıklı yelek veya sırt çantası kullanılabilir.
- Egzersiz, insülin duyarlılığını artırır, inflamasyonu azaltır ve bağışıklık gözetimini iyileştirerek kansere karşı koruyucu etki gösterir.
- Geleneksel Çin Tıbbında "Tek bir damla meni, on damla kana bedeldir" denir. Erkeklerin cinsel aktivitede ölçülü olmaları gerektiğini hatırlatır. Aşırıya kaçmanın, yaşam özünü (jing) tükettiğine ve bunun da prostat sağlığına zarar verdiğine inanılır.
- Stres Yönetimi
Stres yönetimi ve zihinsel sağlık önceliklendirilmelidir. Kronik stres iltihabı artırır ve bağışıklığı zayıflatır. İyileşme, hareket, sosyal bağ kurma ve dinginlik için zaman ayrılmalıdır. - Testosteronun Doğal Yollarla Desteklenmesi
Sağlıklı testosteron düzeylerini korumak için kaliteli uyku, düzenli kuvvet antrenmanı, mikro besin açısından zengin beslenme ve optimum vücut kompozisyonunun korunması önemlidir. - Kan Şekeri Kontrolü
Şeker yükselmelerinden kaçınılmalı ve hemoglobin A1c düzeyi düşük tutulmalıdır. Yemek sonrası glikoz seviyeleri takip edilmeli ve insülin direnci kontrol altında tutulmalıdır. Kronik olarak yüksek insülin ve kan şekeri, daha agresif prostat kanserleri ve daha kötü sonuçlarla ilişkilidir. - Domates ve Likopen
Daha fazla sebze domates, domates salçası ve domates sosu yenebilir. Domates ve karpuzda bulunan karotenoid olan likopen, daha düşük prostat kanseri riskiyle ilişkilendirilmiştir. Haftada dört kez domates sosu yiyen erkeklerin prostat kanserine yakalanma riskinin, nadiren domates sosu tüketen veya hiç yemeyen erkeklere göre yüzde 40 daha düşük olduğu görülmüş.
Özellikle pişmiş domatesler (soslar, çorbalar ve güveçler), antioksidan etkileri olan likopen açısından zengindir. Likopen, gözlemsel çalışmalar ve meta-analizlerde prostat kanseri riskinin azalmasıyla ilişkilendirilmiştir. Ayrıca likopen, insülin benzeri büyüme faktörü 1’i ve anjiyogenezi (tümörleri besleyen yeni kan damarlarının oluşumunu) engellemeye yardımcı olur. Apoptozu (programlanmış hücre ölümü) destekler ve sağlıklı hücre farklılaşmasını teşvik eder. DNA’yı ve diğer hücresel bileşenleri oksidatif stres ve çevresel kanserojenlerden korur.
Ayrıca, turpgillerden oluşan sebzelerin tüketilmesi, prostat kanseri ilerleme riskini güçlü bir şekilde azalttığı bulunmuş. - Vitamin D düzeyi 50 mg/dl düzeylerinin üzerinde tutulması sağlığın korunması açısından gerekli görülmektedir. Vitamin D Sırları blog yazımızda detaylı bilgi sunulmuştur.
- Sirkadyen Ritim Sirkadiyen ritmin bozulması, metabolik hastalık, bağışıklık sistemi bozukluğu ve prostat kanseri de dahil olmak üzere kanser riskinin artışı ile ilişkilendirilmiştir. Bu nedenle günün sabah ışığı ile başlatılması en basit ve güçlü önleyici araçlardan biridir.
- Çinko Takviyesi
Çinko, bağışıklık fonksiyonu, DNA onarımı ve prostat hücresi düzenlenmesinde kritik rol oynar. Erkekler için bakır eksikliği veya oksidatif stres riski oluşturmadan yeterli olabilecek miktar, günlük yaklaşık 15 miligramdır. - Lactoferrin Önemli düzeyde antikanser etkinliğer sahip olan Lactoferrin, prostat kanserinde etkinliği bir çok bilimsel yayında gösterilmiştir. Buraya tıklayarak bunlara ulaşabilirsiniz. Lactoferrin antikanser aktivitesiyle, prostat kanserinin önlenmesinde ve tedavisinde yeni bir perspektif sunmaktadır. Lactoferrin temini için tıklayın.
- Genistein Soya, hormon düzeylerini normalleştirmeye yardımcı olan ve daha düşük prostat kanseri riskiyle bağlantılı görünen bir izoflavon olan genistein içerir. İzoflavonlar prostat kanseri hücrelerinin büyümesini yavaşlatmaya yardımcı olabilir.
- Omega-3 Balık omega-3 zengini besindir. Diyette haftada en az bir kez balık eklemek, prostat kanseri riskinin azalmasıyla ilişkili bulunmuş.
- Lifli Beslenme Daha fazla lifli beslenme, prostattaki değişiklikleri etkileyen testosteron gibi hormonların ortadan kaldırılmasına yardımcı olur.
- Yeşil Çay Yeşil çayı tercih ettiğiniz içecek haline getirin. Yeşil çaydaki EGCG adı verilen antioksidan bileşik, test tüpündeki prostat kanseri hücrelerini öldürür. Bu kateşinler (EGCG), kanser hücrelerinin büyümesini ve yayılmasını yavaşlatmaya (anti-proliferatif) yardımcı olabilir. İltihap giderici etkileri de vardır. Bu nedenle prostat kanseri riskini azaltabilir veya erken evrelerde ilerlemenin yavaşlamasına katkı sağlayabilir. Prostat kanserini destekleyen bir enzimin hareketlerini bloke eder.
Matcha, güçlü bir yeşil çay kateşini olan EGCG’nin bilinen en yüksek konsantrasyonlarından birini içerir. Ayrıca matcha, sakin odaklanmayı destekleyen L-theanin içerir. Bu özellik, stres yönetimi için de faydalıdır. L-theanin, yeşil çayın demlenmesi sırasında deme çok az geçer. Bu nedenle Matcha çayından daha fazla alınır. - Saw palmetto: Amerika Birleşik Devletleri'nin güneydoğusuna özgü küçük bir palmiye ağacıdır. Prostat bezinin kanserli olmayan bir büyümesi olan iyi huylu prostat hiperplazisinin (BPH) semptomlarını azalttığı gösterildiğinden, prostat kanseri için en popüler bitkisel takviyelerden biridir. Saw palmetto ayrıca prostat kanseri hücrelerinin büyümesini yavaşlatmaya da yardımcı olabilir.
- Pygeum: Afrika'ya özgü bir ağaçtır. BPH semptomlarını azaltmada etkili olduğu gösterilmiştir ve ayrıca kanser önleyici özelliklere de sahip olabilir.
- Nar: Nar suyu, antioksidan ve kanser önleyici özelliklere sahip polifenol adı verilen bileşikleri içerir. Polifenoller kanser hücrelerini öldürmeye ve yeni tümörlerin büyümesini önlemeye yardımcı olabilir.
- Melatonin İnsan beynindeki epifiz bezinden salgılanan ve yaşla salgısı azalan bir hormondur. Gözümüzü kapadığımızda ve uykuda salgısı artar. Göze ışık gelince salgısı kesilir. Birçok kanserde olduğu gibi prostat kanserinde de etkinliği araştıran çok sayıda yayın bulunmaktadır. Tümör büyümesini ve çoğalmasını engellediği özellikle deneysel çalışmalarda mekanizmalarıyla gösterilmiştir. Ancak yine de daha fazla klinik çalışmaya ihtiyaç vardır. Bilimsel kanıtlar, prostat kanseri önlenmesinde ve tedavisinde melatoninden faydalanılabileceğini göstermektedir.
- Kabak Çekirdeği Zengin polifenolik ve diğer aktif ajan içeriği ile otofajiyi indüklediği ve erken dönemde prostat kanseri hücre proliferasyonunu engelleyebildiği bildirilmektedir. Bundan dolayı prostat kanserine karşı potansiyel kullanımı önerilmektedir.
- Kahve Prostat ve diğer birçok kanser riskini azaltır. Hangi kahve sorusu önemli olduğu unutulmamalıdır. Kahvenin de aşırı tüketilmesinden kaçınılmalıdır. Uykuyu kaçırabilmesi ve uyku düzenini bozabilmesi açısından da zararlı olabilir.
Klasik tedaviler ve destek tedavileri, yeterli tıbbi ve bilimsel değerlendirmeler yapılarak uzman doktorun/doktorların kontrolü altında, kişiye özgü yaklaşımlar şeklinde uygulanmalıdır.
Sağlığın korunması için doktor olunmasına ya da mükemmel olunması şart değildir. Önemli olan, sağlığımız hakkında dikkatli ve farkında olarak risklerden kaçınmak, sağlıklı alışkanlıklar edinmek ve zamanında önlem almaktır.
Not
İyi huylu prostat büyümesi (BPH) veya saç dökülmesi için kullanılan finasterid ve dutasterid, PSA değerini yapay olarak yaklaşık %50 oranında düşürmektedir. Bu nedenle prostat kanserinin erken belirtileri maskelenebilir. 2023 yılında Wellcome Open Research’te yayımlanan bir çalışma, alfa inhibitörlerinin prostat kanseri riskini gerçek anlamda artırmadığını göstermiştir. Ancak finasterid veya dutasterid kullanan kişilerin PSA değerlerinin doğru yorumlanabilmesi için doktor tarafından iki katına çıkarılarak değerlendirilmesi gerekmektedir.
Bilimsel Kaynaklar:
- SELECT (Selenium and Vitamin E Cancer Prevention Trial), JAMA, 2011
- Giovannucci E. et al., Tomato products, lycopene, and prostate cancer risk, J Natl Cancer Inst, 2002
- Henning SM. et al., EGCG in green tea and prostate cancer, Cancer Prev Res, 2011
- Wellcome Open Research, 2023, Finasteride/Dutasteride and Prostate Cancer Risk
- Yeşilçay: https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC3163457/#S21
Lütfen soru ve yorumlarınızı yazınız...
Whatsapp, Instagram veya Facebook'tan soru sorabilirsiniz...
Bloguma abone olabilirsiniz...
👍👍👍
YanıtlaSil